Akşamüstü Aşk

[Misafir]

Hüzün grisi bir hasret işte,

Yan yana durmuş olmaz olası,

Ey her baktığımda beni tarifsiz heyecanlara

Sürükleyen,

Ey beni amansız derde salan!

Bir dur amanın yok mudur senin.

Yok mudur bir nefeslik saniye,

Ey beni anlamsızlıklara benzeten,

Güldürmüyor işte resimlerin,

Ve hiç avutmuyor kulaklarımdaki,

Son kahkahan.

Nasıl bir şeysin sen!

Ne elden atılır ne elde tutulur,

Başka adı var mı aşkın,

Hangi gün daha çok yakışır aşka,

Söyle hangi saat.

Akşamüstü mü aşık olunur en güzel,

Yoksa aşklar hep akşamüstlerine mi rastlar,

Rüzgâr mı getirir aşkı.

Yoksa aşkın hiddeti, şehvet mi?

Estirir rüzgârları,

Ve bu yüzden mi terler tüm cümleler.

Neden hep sana tuttum ben şarkıları

Dizi karakterlerinin mimiklerinde mi saklı

Utangaç sözlerim

Martılar sıkıldı artık her şiirde bahsedilmekten

Deniz kaybetti asiliğini

Artık gemiler de öyle çok ses getirmiyor

Ah aşkım bak eskiyor zaman, es kaza

Artık kalmadı hiç bir şey bir sen bir ben

Hatta ben fazla…

Ben senken.

Aşk ayıba düştü

Kalmadı haysiyeti bakışmanın

Aşk kayıba düştü

Yok uyruğu aşkın

Ülkeler arası aşkı vizelediler

Aşkı artık tek cümlede dizelediler

Ne çok şeyim vardı benzetecek

Daha dün bahçede açmıştı gül

Bugün yok

Lise talebesi

Götürdü onu

Bir alt sınıf aşkına

Yine aşk hediyesi verecek.

Ateş suda yanar mı hiç

Göze hem yaş düştü hem ateş

Sorma saçma sapan ilanları

Sevdaya reklâm

Aşka köşe yazısı düştü

Düştü aşk yere

Kimi hiç saydı bastı geçti

Kimi nimet sandı atladı geçti

BİTMİŞ SEVDALARA

[cyléle]

saol kuzum

[Misafir]

sen saaol